İlk Olarak…
Hayatta bazen ufak tesadüfler belki de yeni bir başlangıcın anahtarı olabilir. Her fırsatı en iyi şekilde değerlendirmeli ve zorlukları aslında bir şans olarak görmeliyiz. Unutmayalım ki, “Ok ancak geri çekilerek atılır. Hayat sizi zorluklarla geri çekiyorsa, sizi daha büyük bir şeye fırlatacağı içindir.” Başarılı olmak sadece çok çalışmaktan değil aynı zamanda tutkudan ve çok istemekten geçmektedir. Başarı hikayelerimizin bu yazısında yoklukla geçen bir yaşam içerisinde karşısında çıkan minik bir fareyle tüm yaşantısı değişen “Walt Disney”’in hayatını yakından inceleyeceğiz.
Aslen İrlanda göçmeni bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelen Walt Disney, ekonomik durumlarının kötü olması nedeniyle sürekli olarak çalışmak ve gelir kaynağı yaratmak durumundaydı. Ek olarak konar göçer bir yaşantıya sahiplerdi.
Walt Disney ekonomik sorunlardan dolayı yeterli eğitim alamadığından dolayı belirli bir meslek sahibi de olamadı. Geçici işlerle bir süre hayatını idame ettirme uğraşındayken babasının ani ölümü ile sarsılır. Bu konuda en çok kendisini suçlu hissetmiş ve çok hasta olan babasını tedavi ettiremediğinden dolayı üzüntüden kurtulamamıştır.
Bir gün Walt satın aldığı kitapların birinin arasında “Kansas City Sanat Enstitüsü Sizi Ücretsiz Kurslara Çağırıyor” broşürünü gördü ve bu kursa yazılıp çizim yeteneği kazanmaya karar verdi. Ücretsiz olan bu kurs kendisini cezbetti.
Çizim Yeteneği
Walt çizim öğrenirken bazı ajanslara karikatür çizerek geçimini sağlamaktaydı. Eğitimini tamamladıktan sonra ailesiyle bir araya gelen Walt, çizimlerini yayabilmek adına gazetelerle irtibata geçmekteydi ancak bunlardan olumlu bir yanıt alamadığı için olumsuz yaşantısına devam etmek zorunda kaldı.
Walt’un hayatı bir gün çizim yaparken odasına giren küçük bir fare ile kesişti. Odağına aldığı bu fareyi kısa süre gözlemledi ve besledi, ardından arkadaş oldular. Bir gün Walt minik fareyi çizmeye karar verdi ve hayatında dönüm noktası işte bu çizim oldu.
Kurstan arkadaşı olan Iwerks’e bu çizimi gösteren Walt fareye “Mortimer” adını verdi ancak eşinin önerisi ile “Mickey Mouse” olarak değiştirdi.
Mickey Mouse ilk olarak 1928 yılında kısa film olan “Steamboat Willie”de yer aldı.
Tüm birikimlerini 2 arkadaş bu filme harcadı ve şans yanlarındaydı. Bu filmde inanılmaz bir başarı elde ettiler ve kısa film izlenme rekorlarını bir bir kırdı.
Kısa film sonrası Walt ve kardeşi Roy halen bildiğimiz ve tanıdığımız “Walt Disney Productions”ı kurdular. Takip eden dönemlerde sayısız çizgi film serisi çıkartarak ünlerine ün kattılar.
Donald Duck, Balık Nemo, Winnie The Pooh ve Aslan Kral gibi oldukça ünlü yapımlarda Walt Disney imzası yerini aldı.
1.5 milyon dolar harcayarak yaptıkları “Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler” filmi 8 milyon dolarlık hasılata ulaştı ve Walt çabalarının karşılığını sonunda almıştı.
Son büyük işi ise 1955 yılında ABD’nin Los Angeles kentinde çalışan insanların çocukları ile birlikte eğlenebilmesi adına kurduğu Disneyland projesi oldu. Kendi sözleriyle “Disneyland’ın dünyadaki en inanılmaz yer olmasını ve içindeki parkı boydan boya gezen bir tren olmasını istiyorum” dedi.
Tüm bu başarıların ardından tartışılmaz bir ün yakalayan Walt Disney 65 yaşında akciğer kanseri sebebiyle aramızdan ayrıldı ancak arkasında medya devi bir şirket ve harikalarla dolu bir eğlence parkı bıraktı.
Levent Bayram Bektaş