Sürdürülebilirlik Nedir?
En temel anlamıyla sürdürülebilirlik, üretim ve çeşitliliğin devamlılığı sağlanırken insanlığın yaşamının daimi kılınabilmesidir ve insanların mevcut ihtiyaçlarını, gelecek nesillerin ihtiyaçlarından ödün vermeden karşılayabilmesine olanak verir.
Kurumsal Sürdürülebilirlik
Sürdürülebilirlik konusu artık başlangıçtaki çevresel misyonunu aşmış, kurumsal gelişimin de önemli bir bileşeni olarak görülmektedir.
Kurumsal sürdürülebilirlik kavramı; uzun vadede başarı, sosyal fayda ve yaşayabilirlik üretmek için gezegeni, insanları ve kârı dengeleme hedefini oluşturmuştur. Bunun anlamı, bir şirketin en değerli varlık olarak kabul ettiği çalışanlarının sağlığını, güvenliğini ve refahını koruyamaması durumunda sürdürülemez olarak kabul edilmesidir. Çünkü sürdürülebilir ve sağlıklı bir iş yeri, çalışanlar için daha mutlu ve motive edicidir. Bu da çalışanların üretkenliğini arttırır, işle ilgili tehlikeleri, hastalıkları ve hataları azaltır. Şirketin geliri ve itibarı artmış olur.
Sürdürülebilir İşgücü
İşgücü sürdürülebilirliğinin en iyi tanımlarından biri, bu konudaki araştırmacılar Ellen Kossek, Monique Valcour ve Pamela Lirio tarafından yapılmıştır: “İnsan kaynakları sürdürülebilir bir şekilde kullanıldığında, çalışanlar sadece rol içi veya gerekli iş taleplerini yerine getirmez, aynı zamanda gelişebilir, yaratıcı olabilir ve yenilik yapabilir. Sürdürülebilir insan kaynakları yönetimi uygulamaları, kurumsal üyeler arasında daha fazla uyum, ortak amaca bağlılık, başarı umudu, esneklik, bilgi paylaşımı ve iş birliği kapasitesi dahil olmak üzere iş performansını artıran işyerinde olumlu sosyal ilişkiler geliştirir.”
Bu tanıma göre çevre bilincine sahip bir şirket geliştirmek, sürdürülebilir işgücü ile başlar. Çünkü çalışanların bu vizyona inanması ve sürdürülebilirlik misyonunun buna uygun şekilde düzenlenmesi için şirkette çevre dostu alışkanlıklar uygulanması çok önemlidir.
Şirketlerin karbon ayak izinizi azaltmak ve çevresel etkisini kontrol edebilmek için alacağı çeşitli erişilebilir ve uygun maliyetli önlemler vardır.
Şirketleri Sürdürülebilir Olmak İçin Teşvik Edecek Öneriler
- Geri dönüşüm programı uygulanması,
- İşyerinde enerji tasarrufu yapılması,
- Dijital ve bulut bilişim çözümleriyle kağıt ve mürekkep kullanımına alternatif yaratılması,
- Yeşil dostu marka ve şirketler ile iş birliklerinin artırılması,
- Yeniden kullanılabilecek ürünlerin tercih edilmesi, (bardak, fincan, şişe vb.)
- Şirket içi ve çevresinde bitkiler yetiştirilmesi,
- Sürdürülebilir ulaşımın desteklenmesi ve çalışanların ofiste olması zorunlu değilse, zaman zaman uzaktan çalışma yapmalarına izin verilmesi,
- Amaca yönelik gönüllü programlar ile şirketin katılabileceği her türlü sürdürülebilir kampanyanın desteklenmesi,
- Sürdürülebilirliğin şirket kültürü haline getirilmesi için çevreye duyarlı uygulamaların teşvik edilmesi.
Sosyal Sorumluluk
Sosyal sorumluluk, şirketlerin hisse değerini maksimize etmesinin yanı sıra topluma fayda sağlayacak şekilde hareket etmesi gerektiği anlamına gelir. Sosyal sorumluluk, sadece kâr amaçlı uygulamalar için değil, aynı zamanda toplumun ve çevrenin refahına katkıda bulunan yatırımlar arayan yatırımcılar ve tüketiciler için de giderek daha önemli hale gelmiştir.
Kurumsal Sosyal Sorumluluk
Kurumsal sosyal sorumluluk, bir şirketin kendisine, paydaşlarına ve halka karşı sosyal olarak hesap verebilir olmasına yardımcı olan kendi kendini düzenleyen bir iş modelidir. Şirketler, kurumsal vatandaşlık olarak da adlandırılan kurumsal sosyal sorumluluğu uygulayarak, ekonomik, sosyal ve çevresel dahil olmak üzere toplumun tüm yönleri üzerinde ne tür etkilerin olduğunun bilincinde olurlar.
Kurumsal sosyal sorumluluk, şirketlerin, iş akışında topluma ve çevreye olumsuz katkıda bulunmak yerine onları iyileştiren faaliyetler göstermesidir. Şirketlere ve sektörlere bağlı olarak farklılaşmaktadır.
Kurumsal sosyal sorumluluk terimi, şirketler tarafından dünya üzerinde olumlu bir etki yaratmayı amaçlayan uygulama ve politikaları ifade eder. Kurumsal sosyal sorumlulukta ana fikir, şirketlerin kârlarını maksimize etmenin yanı sıra diğer sosyal hedeflerini takip etmeleridir.
Bir yandan birçok şirket, müşterilerin daha etik olarak algıladıkları markalarla iş yapma olasılığının daha yüksek olacağına inanarak kurumsal sosyal sorumluluğu marka imajının ayrılmaz bir parçası olarak görmektedir. Bu anlamıyla kurumsal sosyal sorumluluk faaliyetleri, kurumsal halkla ilişkilerin önemli bir bileşeni sayılır.
Pınar Ezgi Güngör