Z Kuşağı
Çeşitli kaynaklara göre başlangıç olarak 1996 sayılan ve milenyum çocukları olarak bilinen Z kuşağı teknolojinin içine doğmasından dolayı internet kuşağı olarak da bilinmektedir. Bu kuşak internet ile dünyaya gözlerini açtıkları için yazılım, bilgisayar, akıllı telefon, VR gözlük gibi tüm yeni teknolojileri takip edip hızlı adapte olma özelliklerine sahiplerdir.
Z kuşağı her ne kadar iyimser olsa da çok hırslı değildir. Üretmeyi çok seven, yaratıcı kişilikleri vardır ancak bir şeye ulaştıktan sonra mutlu olma motivasyonları oldukça düşüktür. Bilgiye çabuk ulaşıp çabuk sıkılırlar. İnternet dünyasında özellikle sosyal medyada kendilerine profil oluşturmayı seven Z kuşağının, gerçek hayatta karşılaştıkları zorluklarla baş etme konusunda da sıkıntı çektikleri söylenebilir. Bu gibi durumların iş hayatına etkisi büyüktür. Bu durum kişinin kuşaklar arasındaki uyumunu ve adaptasyonunu olumsuz yönde etkilemektedir. Düşüncelerini ifade etme ve savunma konusunda iyi iken, otoriteye karşı göstermiş oldukları tavır yüzünden de kuşaklar arası çatışma kaçınılmaz olmaktadır. Kişi sosyal medya gibi mecralarda oluşturduğu profil ile birlikte düşüncelerini savunurken,gerçek bir sıkıntıda geri çekilme ve pes etme eyleminde olduğu da görülmektedir. Ama bu kuşağın içinde bulunduğumuz çağa kazandıracaklarına bakılacak olursa, hızlı bilgiyi alıp kolay kullanıp ve bunu akıllıca teknolojik ortamda kullanmaya hazır hale getirebilmesi de göz ardı edilemez bir gerçektir.
DQ Kavramı
Dijital Zeka, teknolojik dönemde gerekli olan bilgi, beceri ve yeteneklerin birleşimi olarak belirtilmektedir. Zeka kavramı 1990 yılında IQ olarak varlığını sürdürdü ve sonrasında EQ(Duygusal Zeka) sosyal ve iş çevresinde önemli olduğuna değinildi ve şimdi de DQ ile dijital gelişim süreçlerinde kişilerin teknolojiye olan ilgisi ve girişimcilik ruhu ön plana çıkarıldı.
Yaşamış olduğumuz değişim dönüşüm yılında, inovatif düşünen insanlara ihtiyaç olmaktadır. “IQ sizi okuldan mezun eder EQ ise hayattan” diye uzun bir süre konuşurken şu an için ise dijital zekayı ön plana almış durumda ve DQ üzerine konuşup ölçümleme yapmaktayız.
İnternet Kuşağı ve DQ
Girişimcilik, inovasyon, yapay zeka gibi kavramlar üzerine konuştuğumuz bu dönemde DQ kavramının önceliklerimiz arasına girmesi kaçınılmaz olmuştur. Ancak çocukların da bu dijital dünyadaki siber saldırı, dolandırıcılık vb durumlarda kendisi koruması da bir o kadar önemlidir. Bu noktada aile bireyleri de çocukların dijital zekalarının gelişmesi adına yönlendirmelerde bulunması gerekmektedir. Günümüzde çocukların %70’i teknolojiyle iç içe yaşamaktadır. Bu süreçte dijital dünyadaki yenilikleri takip edip adapte olurken bir yandan da teknolojik tehlikelere karşı tedbirler alınmalıdır. Ayrıca kendi oluşturdukları çevrimiçi hayat ile gerçek hayat arasında da denge kurmaları da değinilmesi gerek hususlar arasındadır. Ayrıca zamanla oluşan teknoloji bağımlılığı da ayrı bir konu olarak göz önünde bulundurulabilir.
Çocuklarda DQ Gelişimi ve Siber Tehditler
Günay Koreli bilim insan Dr. Yuhyun Park’ın başlatmış olduğu program içeriğinde 8 yetenekten bahsedilmekte ve Dijital Vatandaşlık Kimliği, Ekran Süresi Yönetimi, Siber Zorbalık Yönetimi, Siber Güvenlik Yönetimi, Dijital Empati, Dijital Ayak İzi Yönetimi, Eleştirel Düşünme ve Gizlilik Yönetimi gibi konuları içinde barındırmaktadır. Dijital Zeka Küresel Etki Raporu Araştırması’nın sonuçlarına göre Türkiye’de çocukların siber tehditlere maruz kalma olasılığının %47 olduğu belirtilirken, bu süreçte hedeflenenin de bu risk oranının en aza indirilmesi olarak belirtilmiştir.
Seda Araz
Comments 2